Mehmet Hanifi GÜLEL
Zeytin ve zeytinyağı sektöründe bu yıl ‘var yılı’ olması sebebiyle rekoltenin yüksek olması bekleniyor. Hasat dönemi öncesi sektörün zorlu bir süreçten geçtiğini kaydeden sektör temsilcileri, ‘var yılı’ ve geçen yıldan devreden 100 bin tondan fazla zeytinyağının fiyat üstünde baskı oluşturduğunu belirtiyorlar.
Ayrıca bu yıl dökme ve varilli yağ alan ülkelerde de rekolte tahminlerinin yüksek olması, yurtdışı piyasalarda zeytinyağı fiyatların gerilemesine sebep oluyor. Yurtiçinde toptan dökme yağ satış fiyatı kilogramı 200 TL seviyesinde bulunuyor. Bu yıl rekolte tahminleri ise Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte sahada devam ediyor. Ekim ayının başında açıklanması bekleniyor.
Zeytinyağında dünyada fiyatların Türkiye tarafından belirlendiğine dikkat çeken Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan, İspanya, İtalya ve Yunanistan’ın açıkladığı fiyatların takip edildiğini söyledi. Türkiye’deki fiyatların geçtiğimiz iki yıl içinde yükselen bir seyir gösterdiğini ifade eden Tan, “Bu zeytinyağı sektörünün fırsatçılığından değil, dünya fiyatlarının yükselmesinden kaynaklandı. Dünya toptan üretici fiyatları İtalya’da 9 ile 9,5 euro, İspanya’da 7 ile 7,9 euro olarak yer alıyor. Dünyadaki fiyat seyri, iç piyasaya da yansıyor” dedi.
100 tonun üzerinde devreden stok var
Dökme ihracatının kısıtlamaların kaldırılması olumlu olduğunu ve son iki üç yıldır Türkiye’nin toplam arzda dünyada ikinciliğe yükseldiğini kaydeden Tan, “Bu yılda da ‘var yılı’ bir durum var ve Türkiye’de böyle iyi bir arz olacak. Dünya ülkelerinde ise elinde stok hemen hemen hiç yok. Türkiye’de ise 100 bin ton ile 150 bin ton arasında devreden bir stok tahmin ediyoruz. Dolayısıyla elimizde yağ var ve şanslıyız ve bunu değerlendirmemiz lazım. Üreticileri özellikle ihracat dökme ihracat yasağını kısıtlamasında olması tedirgin ediyordu. Bu yasağın da kaldırılması çok iyi oldu” ifadelerini kullandı.
İç piyasada zeytinyağının ortalama kg fiyatı
200 TL Bu yılda iyi bir üretimin olduğunu ve bunu için hem iç tüketim hem de ihracatın artırılmasının önemli olduğunu ileten Tan, “Ancak maliyetler çok yüksek. Fiyat düşerse bunun aradaki farkı karşılayacak önlemler almak lazım.
Sezon başında Konsey olarak herkes ülke penceresinden baksın ve sadece kendini değil, üreticiyi, ihracatçıyı, sanayiciyi ve tüccarı düşünsün. Alınabilir ve satılabilir makul bir fiyatta buluşulsun. Üreticinin üretim maliyetlerinin altında onun mal satması bu yıl için ticaret yapanı kalkındırır ama biz kendi ayağımıza kurşun sıkmış oluruz. Üreticimizin üretme şevki kırılır ve ağaç sayısı bu yıldan itibaren geriye gidebilir” dedi. Türkiye’de 200 milyonun üstünde ağaç varlığının olduğunu ileten Tan, “Şu an piyasada zeytinyağın kilosu 200 liranın üstünde bulunuyor.
İhracat bakımından ise Bakanlık bütçeler doğrultusunda destek vermeye çalışıyor ancak, bu destekler AB’dekine yakın olmalı. Çünkü rekabet yaptığınız pazarlar aynı. İtalya yaklaşık 1,3 euro kilogramda zeytinyağına prim verirken, bizde maalesef 37 kat daha az 1 lira destek veriliyor. Bunun küçümsemiyorum, devletimizin imkânlarıyla AB’nin imkanları bir değil ama neticede aynı pazarda mal satmaya çalışıyoruz. Ayrıca ambalajlı zeytinyağında İtalyan Yunanistan ve İspanyol imajı var.
Bunları kırmak kolay değil ve buna rağmen ambalajlı ihracat yapabiliyoruz” açıklamasında bulundu. Üretici maliyetinin altında ürün satıldığında sürdürülebilir olmayacağını, işçilik ücretleri ve girdi maliyetlerinin her geçen yıl artış gösterdiğini ifade eden Tan, “Emek yoğun bir sektör olduğu için işçi bulma sorunu var. Sorunu aşmak için mekanik hasadı kolaylaştıracak önlemler alınması lazım. Onun üreticiler bu hasat makinelerine daha uygun fiyatla ulaşabilmeli” diye konuştu.
‘Var yılı’ zeytinyağının fiyatını aşağı çekiyor
Geçen yıl hem küresel kuraklık hem de Türkiye’deki iklim koşulları, rekolteyi tüm dünyada olumsuz etkilediğini belirten Ayvalık Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Uçar, geçen yıl İspanya ve İtalya gibi ülkelerdeki rekoltenin yüzde 50 gibi kayıp yaşanması nedeniyle bu ülkeleri dış alıma yönlendirdiğini söyledi.
Bunun da zeytinyağı fiyatlarını önemli ölçüde artmasına yol açtığını ifade eden Uçar, “Ülkemiz bu dönem içinde dökme ve varilli ihracatta ciddi artış oranı yakaladı. Fakat, dökme ve varilli yağ ihracatına önce konan fon, sonra 10 aylık ihracat yasağı ve daha sonra da kotalı ihracat açıldı. Dökme ve varilli yağ alan ülkeler ile ülkemizde de 2024 hasat döneminde rekolte tahminlerinin yüksek olması, yurt dışı piyasalarda zeytinyağı fiyatların hızla gerilemesine sebep oldu” dedi.
Sektörün 2023’te dökme ve varilli ihracatı kısıtlamalar ile geçirdiğini belirten Uçar, sektörün ihracatta hedef koymuş olduğu 2022 ve 2023 yılları için 1 milyar doları yakalayamadığını bildirdi. Uçar, “Ambalajlı ürünlerde de AB Gümrük Birliği Kotası, ihracat artışının önünde önemli bir engel. Firmalar, ABD ve Uzak Doğu pazarlarında fırsat yakalamak için ciddi mücadele içindeler ve desteklenmeye ihtiyaçları var. 2023 Zeytinyağı rekoltesi 210 bin ton, bu yıl ‘var yılı’ olması sebebiyle 300-350 bin ton arası bir rekolte bekleniyor” diye konuştu.